Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Darülaceze’nin ayrım gözetmeksizin tüm yoksulları kucaklayan sembol bir kurum olduğunu vurgulayarak, “30 bini çocuk olmak üzere 100 binden fazla insana şefkat yuvası olan Darülaceze, hem geçim kaynağı hem de geçim kaynağı. Bizim için gurur ve ilham kaynağı.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutköy’de yapımı tamamlanan Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri’nin açılışını yaptı.
Açılışta konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Darülaceze’yi tüm insanlığa kazandıran Sultan II. Abdülhamid’i andı.
Darülaceze’nin 30 bini çocuk olmak üzere 100 binden fazla insana şefkat yuvası olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Darülaceze ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ ilkesini bünyesinde barındıran kurumlardan biridir. Burası din, köken, ırk, cinsiyet ayrımı yapmadan tüm yoksulları ağırlıyor.” Onlara sığınabilecekleri korunaklı bir çatı açan, koruyan, sağlayan sembolik bir kurumdur. Bu çatının altında cömertlik ve fedakarlık vardır. İnsanlara insan oldukları için saygı duyma anlayışı var. Burada modern kültürün dayattığı ‘insan insana kurttur’ anlayışı yerine, insanı ‘dürüst yaratıklar’ olarak gören sembolik bir kurumdur. “Bir cömertlik var” dedi.
Programda konuşma yapan Darülacezeli Füsün Kaslak’ın Allah’tan sonra kendine taptığı yönündeki açıklamasını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Hanım’ın az önce söylediğini aynen kabul ediyorum. Biz, Rabbimizden başka hiçbir güce tapmadık.” “Biz insanlara tapmıyoruz, onlara tapmayacağız. Çünkü biz insanlara tapmıyoruz, sadece Allah’a tapıyoruz. Medeniyet müktesebatımız bunu gerektiriyor. Bütün inceliklerini yansıtan böyle bir kurum bunun için bir zorunluluktur” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında binanın inşaatına maddi destek sağlayan kuruluşlara da teşekkür etti.
Yeni Darülaceze’nin yatay mimari üslubuna uygun olarak inşa edildiğini vurgulayan Erdoğan, “Burada dikey mimari yok, yatay mimari var. Bizim kendi efsane mimari anlayışımızdan da Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet müktesebatının aynı olduğunu görüyoruz. Muhtemelen burada yaşamaya devam edecekler, onlara hizmet edenler için çok zor.” Dua edecekler. Darülaceze gibi bir şefkat evinin kurulmasında elbette dünya hayatına bakış açımızın da etkisi vardır. Bizim algımıza göre sağlık gibi hastalıklar da gençlik gibi yaşlılık da birer imtihandır. Gelecekte bizi neler bekliyor, yarının bize neler getireceği, ne olacağımız, yaşlılığımızı nasıl geçireceğimiz. hiçbirimiz bilmiyoruz. Bu fani dünyada Allah’tan başka hiçbir şey kalıcı değildir. Önemli olan Darülaceze gibi insanlara faydalı eserler bırakarak dünya imtihanını tamamlamak ve daima hayırla anılmaktır. En büyük zenginlik ne zenginlik ne de mülktür; milletin samimi duası ‘Allah ondan razı olsun’ duasıdır. Siyaset Yolculuğumuzda ecdadımızın izinden gittik ve İBB başkanlığımızdan bu yana üstlendiğimiz tüm görevlerde bu anlayışla hareket ettik. Hiçbir ayrım yapmadan tüm vatandaşlarımıza hizmet verdik. Ülkemizin 81 ilinin tamamına çalışmalarımızla damgamızı vuruyoruz. Dünyanın her yerindeki mazlumlara milletimizin iyilik elini uzattık. Türkiye’nin merhamet bayrağını Afrika’dan Asya’ya kadar gururla dalgalandırdık. Yıllardır en dışlanmış kesimlerden başlayarak toplumun her kesiminin refahını artırmaya çalıştık. Garip gurunun elinden tutmaya özel önem verilen bir merkez. Şehitlerimizin, kahraman gazilerimizin, engelli kardeşlerimizin ve yaşlılarımızın emanetlerine her zaman sahip çıktık, burada da sahip çıkmaya devam ediyoruz” dedi.
2002’den bu yana Türkiye’ye yapılan yatırımları hatırlatan Erdoğan, “2002 yılında Türkiye’yi yönetme görevini devraldığımızda kamu bakım ve rehabilitasyon merkezi sayısı 21’di. Bugün 107’nci kamu ve özel bakım merkezi, şu anda ise 36″ Binlerce kardeşimiz yatılı bakım alıyor.” hizmet sunulmaktadır. 2007 yılında başlattığımız toplu konut yardımı kapsamında 561 bin 752 vatandaşımıza ayda 5 bin 98 lira ödüyoruz. Bakımı mümkün olmayan engelliler için kurduğumuz 149 umut evinde 654 kardeşimiz hizmet alıyor. aileleri. Türkiye genelinde 134 engelsiz günlük yaşam merkezimiz faaliyetlerine devam ediyor. gibi birçok hizmet ve desteğimiz bulunmaktadır. Elitler ve fildişi kulede yaşayanlar bilmese de ihtiyaç sahibi vatandaşlarımız bu hizmetleri biliyor ve takdir ediyor. Biz hiçbir zaman siyasi hayatları boyunca halktan ve sosyal devletten bahsedip, insanı tepeden görenlerden olmadık. Hangi mevkide olursak olalım her zaman halkımızla iç içe olduk. Ülkemiz, anayasamızda belirtilen sosyal devlet niteliğine iktidarımız döneminde tam anlamıyla kavuşmuştur. Türkiye, sosyal güvenlik şemsiyesinin kapsamlılığı açısından dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biridir. Böyle bir sistemi hayata geçirmekten mutluluk duyuyoruz. İnşallah bundan sonra da evsizlerin yardımcısı olmaya devam edeceğiz” dedi.
Darülaceze’nin temellerinin 1,5 yıl önce atıldığını hatırlatan Erdoğan, “Hedefimiz burayı 1 yılda bitirmekti. Ancak 6 Şubat’ta yaşadığımız depremler nedeniyle 5 ay gecikme yaşandı. 50 binden fazla insan hayatını kaybetti. Deprem felaketine rağmen projemizin inşaat sürecini yakından takip ettik.” Bugün açmanın gururunu yaşıyoruz. 145 bin 727 metrekare inşaat alanına sahip sosyal yaşam şehrimiz yatay mimari prensibine göre inşa edildi. İlimiz 928 adet yatak kapasiteli 23 bloktan oluşmaktadır. Bunların yanı sıra şehrimizde cami, kilise ve sinagoglar da bulunmaktadır. Ayrıca 5 blok bulunmaktadır. Donör ünitesi 19 bin metrekare üzerine konumlandırılarak 400 yatak kapasiteli rezerv alanı bırakılmıştır. Peyzaj alanlarında yürüyüş yolları, farklı oturma grupları, bisiklet yolları ve göletler düzenlendi. Konaklama birimleri her katta ortak dinlenme alanı ve katta mutfak bulunan maksimum 4 kişilik odalardan oluşmaktadır. İdari binaları, poliklinik, konferans merkezi, rehabilitasyon ve fizik tedavi merkeziyle ülkemize her açıdan örnek bir yapı kazandırdığımızı görüyoruz. “Darülaceze sosyal yaşam şehrimizin kamu hizmeti mimarisi alanında dünyanın en prestijli gayrimenkul ödüllerinden birine layık görülmesini bunun kanıtı olarak görüyorum” dedi. – İSTANBUL
